Eylem

2002, Farklı Yerlerde

Celalettin Çokgezici VR

Vicdani Red

12 September 2002

Farklı Yerlerde

Vicdani Red

Celalettin Çokgezici

Savaşlara Karşı

“Askerlik görevini reddediyorum” Merhaba, Bilgi çağında yaşıyoruz ama bunu konuşacağımız ve dünya barışını geliştirmekte kullanacağımız yere; bilgiyi silahlanma alanında geliştiriyoruz. Tüm dünyada en büyük ekonomik payı silahlanmaya ayırıyoruz. Yine dünyamızda yaşayan 700 milyona yakın aç insanı nasıl doyuracağımızı düşünmek yerine; tüm ülkeler bir silahlanma yarışına girmiş, kendi kendilerine sahte düşmanlar yaratarak silahlanmayı haklı nedenlere bağlamışlardır. Uluslararasi Barış Enstitüsü ( SIPRI ) yayınladığı 2001 yılı silahlanma raporunda ( 11 Eylül sonrası silahlanma bütçesine yapılanlar hariç ) rakamlar korkunç boyuttadır. Tüm dünyada bir yılda 722 milyar doların silahlanmaya harcandığını bildirmektedir.Bu rakam dünyadaki GSIN´nin %2.6´sını oluşturmaktadır yine aynı rapora göre kişi başına 137 dolar harcandığını göstermektedir."

http://vicdaniret.org/ celalettin-cokgez...

2002, İstanbul

Savaş Çocukları

Müzik

24 June 2002

İstanbul

Müzik

Ceza

Savaşa Karşı

Zaman kavramı kalmadı, anlayış yok, savaş her beyinde pozitif olasılık, dikkat et. Merhamet el verdi şiddete, zimmetimde kaldı rap, Ceza; sınırdaki sosyete. Her gün acı kader gömülü tarlalar yaktı, can aldı, can tatlı ama kan aktı, kan aktı, kan. Yandı kaç yürek, gömdü kaç kürek körpe can. Özgürlük bitti mayınlarla. Kimi doğdu Bağdat ortasında, kimi Babylon'da, kimi saçı afro, kimi de Hollywood'lu, orada mutlu ama şans ters gitti kimine, doğdu, gözünü savaşa açtı. Yaşıtlarından farkı yanlış zamanda yanlış yerde buldu kendini, ailesini, ölümcül ideoloji kurbanlarını bekler, tüfekler oyuncak, mermiler misket mi, dondurma hayal de bombalar gerçek mi? Savaş çocukları suçlular gibi her gün öldüler, ışıklarını yitirdiler, ayaklarını kaybettiler, "Hürriyet protez olmaz" bunu öğrendiler.... Gözyaşlarında fayda yok, düşen her damla yağmur olsa sel olur, kötülük boğulur, ateş soğur. Kan ağlamakta olanı göz görmez oldu, bak, yüz çevirme, yüzleş kendinle. Acı dolu kaç nesil resim çekti, malzeme olan insanoğlu soğudu, toprak oldu, kalmadı aşk. Buluşma noktası, toplu mezarlar, yananlar, anne karnında katledilenler. Ohh!! çeken kimse lanet, şeytanın yüzüne yansımış silüeti kahpe iblis. Kramp girdi kalplere, barış gitti tatile, meydansa kaldı katile, katillere. Çocuk hep ağladı, çocuklar hep ezildi. Oyuncakları silah minik taş atan elleri. Soğuk nefesleri, boğuk baktı gözleri, neler gördü toyken, aç yattı dünya tokken. Mutluluğu azaldı çokken. Kaçamadı, battı hep diken. Savaş gülmenin hırsızı huzur bozan. Alaybozan misali yankılar, hasreti körükleyen, derdine dert ekleyen. Tarihe kazınan utanç tabloları, henüz sarılmamış kanlı savaş yaraları. Yaralardan herkes aldı hisse. Hayalleri yok oldu, kâbusa dönüştü, bunlara sebep olan bir bilse nafile. Çocukların salıncağı alev alev yandı, kül oldu, umutlarla birlikte girdi toprak altına. Milyonlarca mayın avını bekler, acı körükler, yıkılan evler, karabulutlar, yiten umutlar, ölü vücutlar, masum eller, kara yelden estiler, durdu körpe kalpler, "Atom bombasıyla sakat doğan bedenler, ödenemez bir bedel". Çocuklar ölmesin savaşta. Savaş denen şey biraz yavaşla, adil ol, hedefi doğru seç, minik bedenleri yok etme, kaderi onlar çizmedi. Yetti artık gözyaşı, onlar gülmeli.. (Savaşı yaşayan, savaşta katledilen ve zarar gören tüm çocuklar için....)

http://sarki.alternatifim.com/data.asp?I...